Pazartesi, Aralık 14, 2009

bir sibele...


onun kalbinin o kadar güzel bi tonu var ki hiçbir tablo hiçbir gitar tınısı bu kadar

sersem etmiyo beni..koyulaşıyor bazen..işte o zaman biliyorum gidiyor..bazen de acılıyor biliyorum..ve öyle bi apansız geliyo ki benim diyarlarıma ;alsancak"ta bi aksam sohbeti herseye bedel oluveriyor..herşeye bi can katabiliyor.hasretliğime tuz bastığım güzel kız sarkılarımı susturmaya mı geldin.yeni bi şarkı olmaya mı diyemiyorum ona.gözlerinden gözlerime düşen her ışığı içime cekiyorum.ya göremezsem diye öyle bi kazıyorum ki beynimin ötelerine.çocuklarıma anlatacağım o kadını görüyorum yine.2,5 yıldan sonra ilk kez sarılıyorum fuar'ın ortasında bi yerde..evet eminim..o..kanıyla,canıyla..o sibel..

yağmur damlası kadar güzel gözlerine bakamıyorum uzun bi müddet..elimde bi proje çantası ile karsıladığıma yanıyorum onu,saçlarım kısa artık..keske gitarım da yanımda olsaydı diyorum kendi kendime.ozanlar gibi yasamak herkesin harcı olamıyor anlıyorum...sesini dinliyorum..nezleli küçük burnunu çekişlerini , "bak sen.." deyişlerini bile özlemişim meğer.o kadar sade ki..bi ses bana sev onu diyor.geçmişi düşünmeden sev..soramıyorum : bana yalan olmayan bir sey söyle sibel diyemiyorum..güneş gibi,ay gibi,senin için saydığım yıldızlar gibi..buzullar içindeyim üşüyorum de..ateşler içindeyim yanıyorum de..yıllardır uykusuzum de..su gibi akıcı,ateş kadar yakıcı,yaprak kadar sevdalı,toprak kadar vefalı bi şey söyle...diyemiyorum..bana yalan olmayan bişey söyle diyemiyorum adını söyler gibi.."sibel gibi" sıcak sımsıcak..seni seviyorum de bana diyemiyorum..

ben en çok seni sevdim........

Alıntıdır.